Evlilik kader midir? Bu soru hemen hemen herkesin aklına en az 1 defa gelmiştir. Evleneceğimiz kişi aslında belli midir? Peki ezelde bizim için taktir edilen kişi kim? Sorular uzar gider...
Aslında konu çok derin, bir okadar da hassas... Kader, üzerinde kesinlikle tartışılmaması gereken, imanın 6 şartından birisidir. Peki evlilik kader midir? Evet kaderdir. Hayatınla ilgili bütün ayrıntılar kader olduğu gibi evleneceğin kişi de kader defterinde yazılıdır güzel kardeşim. Bu yüzden hiç üzülme, tasalanma... O hoşlandığın ya da sevdiğin kişi senin adına taktir edilmişse zaten Allah'ın hükmü gerçekleşecektir. Buna sen bile engel olamazsın, rahat ol.
İşte çok basit bir mantık ile evliliğin kader olduğunun kanıtı...
Orta zekalı, aklı başında herkesin anlayabileceği bir mantık ile evliliğin kader olduğu ortaya çıkacak. Hazır mısın?
Gel güzel kardeşim. Otur şöyle karşıma... Şimdi sana bir kaç sorum var. Doğduğun yeri sen mi seçtin? Cevabın hayır ise devam edebiliriz. Şayet "evet doğduğum yeri ben seçtim" diyorsan bir doktora görünmende fayda var. Gelelim ikinci sorumuza... Doğduğun tarihi sen mi seçtin? Cevap yine "tabiki hayır" olacak değil mi? Peki annen ve babanın kim olacağı konusunda sana bir seçimlik hakkı tanındı mı? "yine hayır" diyorsun değil mi? Demek ki anneni, babanı, doğduğun yeri ve tarihi senin adına seçen birisi var. Bu zat'ın Allah olduğu konusunda anlaştık değil mi? Eyvallah. Şimdi burayı iyi dinle... Madem doğduğun yer, doğduğun zaman, annenin kim olacağı, babanın kim olacağı önceden belirlenmiş, senin kaderinin bir sonucudur... Bu mantıktan hareketle annen ile babanın, tüm bu saydıklarımın yerine gelmesi için bir gün tanışıp evlenmeleri de senin ve onların kaderinin bir sonucudur. Demek ki evlilik kadermiş kardeşim. Bu yüzden rahat ol. Aklındaki o kişi kaderinde varsa bütün dünya bir araya gelse evlenmenize mani olamaz.
Madem evlilik kader oturup evde kaderimizi mi bekleyelim ?
Aklından bu soru geçti değil mi? Merak etme buna da verilecek bir cevap var elbette. Evet evlilik, kaderin bir sonucudur ve evleneceğin kişi ezelde belirlenmiş olan o kişidir. Hatta yeri ve zamanıyla. Hatta ve hatta çocuklarının sayısı ve kim olacakları. Hepsi taktir edilmiş birer kaderdir. O zaman oturup kaderimizin bizi bulmasını bekleyelim öyle mi? Tabiki hayır. Burası dünya. Yani çalışma yeri. Her konuda olduğu gibi evlilik konusunda da elimizden geleni yapacağız. Yeri gelecek koşturacak, yeri gelecek üzüleceğiz. Ayrılık, mutluluk, hüzün, gözyaşı, umut... Hepsi bizim için. Bunlara "sebep" derler ve bu dünya bir sebepler deryasıdır kardeşim. Ennihayetinde kaderimizde taktir edilen iştir başımıza gelecek olan. Yüce kitabımızda dünya için "bir oyun ve oyalanma yeri" tabiri kullanılıyor. Yani hayat, bir nevi oyun. Ve herkese biçilmiş bir rol var.
Bu yük sana ağır mı geliyor? Yükünü Allah'a bırak...
Günlerdir düşünüyorsun belki de. Öyle mi yapsam, böyle mi yapsam... Kafanda kurup duruyorsun, içinden çıkamıyorsun... Yüreğin daralıyor, çıldırıyorsun... Sana bir şey söyleyim mi? Rahat ol ve her şeyi oluruna bırak. Unutma ki senin adına taktir edilene bütün dünya karşı çıksa engel olamaz. Aynı şekilde senin için taktir edilmeyeni de, bütün dünya birleşse sana veremez. O yüzden ellerini aç ve O'na yönel. O'nunla paylaş derdin ne ise, bırak yükünü sonsuz güç sahibine... Teslim et kendini O'na. Göreceksin, kesinlikle yardım elini sana uzatacak ve merhamet yüzünü gösterecek... Pişman olmayacaksın kardeşim. Allah'a emanet ol.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder